VTC Enerji

Karbon ticareti nedir?

Karbon ticareti

Karbon ticareti nedir?

Karbon ticareti, atmosferdeki karbondioksit ve diğer sera gazlarının miktarlarını azaltmaya yönelik; piyasa temelli ve ülkelerin azalttığı sera gazı salınımlarının sertifikalandırılması ile bu sertifikaların piyasalarda alım satımının yapılması esasına dayanan programa verilen isimdir. Bu, programların amacı küresel ısınmayı sürdürülebilir seviyelerle sınırlandırmaktır. Ayrıca iklim değişikliğini kontrol altına almaktır.

Karbon salınımı azaltımı için öncelikle, havaya salınan kimyasal gaz miktarlarını azaltarak başlanmalıdır. Karbon ticareti programları ise bu salınımın azaltılması için işletmelere çeşitli teşvikler ve finansal destekler sağlamaktadır.

Karbon Ticaretinin ortaya çıkış süreci nasıldır?

Karbon ticareti, temelini BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto protokolü oluşturmaktadır.

  • İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi: Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik eylem, stratejileri ve yükümlülükleri belirtmektedir.
  • Kyoto Protokolü: 1997 yılında imzaya imzalanmıştır. Sanayi üretimi ağır olan ülkelerin imzalaması ile yürürlüğe girmiştir. Bu protokol, hem geniş katılımlı uluslararası bir protokol olması hem de imzalayan ülkeleri bağlayıcı hükümler içermektedir. Bu protokol, sera gazı salınımını azaltmayı hedeflemektedir.
  • Paris Anlaşması: 2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilmiştir. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir.
  • CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması): Karbon kaçağı riski olan ürünlerin AB’ye ihraç edilmesi sırasında sahip olduğu karbon yoğunluğuna göre vergilendirilmesini hedefleyen bir mekanizmadır. Aynı zamanda AB’deki üreticilerin karbon mevzuatları zayıf olan veya bu konuda herhangi bir düzenlemesi olmayan ülkelere yönelmesinin de önüne geçilmesi sağlayarak hem bölgesinde üretilen ürünlerin hem de ithal edilen ürünlerin karbon maliyetlerini eşitlemeyi amaçlamaktadır. Süreç yetkili ithalatçıların yapmış olduğu ithalat ile başlamaktadır. İlk etapta belirlenen ürünlerin AB’ye ithal edilmesi halinde CBAM uygulamasına tabi olunmaktadır. Karbon salınımı yüksek olan ürün ithalatı yapan firmalara bu kapsamda ek vergiler getirilmektedir.

Karbon ticareti, hem kamu hem de özel kuruluşların atmosfere zarar verilmesini önlemeyi amaçlamaktadır. Bunun için yüksek düzeyde CO2-eş salınımı yapan kömür ve petrol gibi fosil yakıtların kullanımından ziyade; çevre dostu güneş, rüzgâr, biokütle, jeotermal, bio yakıtlar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yatırım yapmayı teşvik etmektedir. Teşvikler aynı zamanda katılımcıları enerji verimliliği çalışmalarına da yönlendirmektedir. Enerji verimliliği çalışmaları ile, yapılan iş miktarı daha az enerji tüketimi ile sağlanabileceği için doğrudan sera gazı emisyon salınımlarının önüne geçilecektir. Enerji verimliliği ile sağlanan karbon salınımı azaltım miktarları ise karbon kredisi olarak işletmelerin hanesine yazılacaktır.