Son yılların en kurak kasım ayını geçirdiğimiz hepimizin malumu. İklim değişikliklerinin etkisinin bu sonucu doğuran en büyük etken olduğu da tartışılmaz gerçeğimiz.

Karbon emisyonu seviyesinin düşürülmesi ana hedefine yönelik alt hedeflerden biri ise elektrikli araçların yaygınlaştırılması. Her geçen gün elektrikli araçların menzilleri uzamakta, şarj istasyonlarının sayıları artmakta. Yıkıcı inovasyon girişimleri ile ortaya çıkan markaların dışında köklü otomotiv markalarının da elektrikli modelleri yaygınlaşmakta. 2021 yılının son çeyreğinde birçok markanın elektrikli modellerinin seri üretime geçmesi, seri üretimde olan birçok modelin Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

En büyük sorulardan biri de elektrikli araçların enerji kaynağının yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilmesi. Bu sebeple enerji depolama maliyetlerinin düşürülmesi de dahil olmak üzere birçok çalışma yapılmakta. Bu çalışmalardan dikkat çekenlerden biri de elektrikli araçların yüzeylerinin güneş panelleri olarak tasarlanması ve günlük enerji ihtiyaçlarını bu panellerle sağlayabilme fikrinden yola çıktı. Bu girişimler güneş panelleri ile günlük 40 kilometreye kadar menzil sağlamayı taahhüt ediyor. Bu miktar da ortalama günlük araç kullanma mesafelerimizi büyük oranda karşılıyor. Yani uzun yolculuklara çıkmadığımız sürece araçlarımız ihtiyaçlarını güneşten karşılayabiliyor olacak. Uzun yolculuklarda ise doğru akım hızlı şarj istasyonları molalarımızda araçlarımızı besliyor olacak. Hatta araçlarımızın ihtiyaç fazlası enerjisini şebekeye ya da evlerimize sağlaması bile mümkün olabilecek.

İnsanlık olarak daha sürdürülebilir bir dünyaya ulaşma yolculuğumuz uzun ve zorlu. Enerji ve sanayi sektör katılımcılarına da bu yolculukta büyük iş düşmekte. VTC ailesi olarak bu yolculukta sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu vesile ile zorluklarıyla birlikte geride bıraktığımız 2020’nin ardından tüm paydaşlarımıza sağlıklı ve birlikte değer ürettiğimiz bir yıl diliyorum.

Mustafa Ensari

VTC Enerji A.Ş.

CEO